AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Dış İlişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Zafer Sırakaya, Almanya’nın Solingen kentinde 32 yıl önce gerçekleştirilen ırkçı saldırının yıl dönümünde bir anma mesajı yayımladı. Sosyal medya hesabı üzerinden açıklamalarda bulunan Sırakaya, saldırıda yaşamını yitiren vatandaşları anarken, Almanya’da faaliyet gösteren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünün işlediği cinayetleri de hatırlattı.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
“Yanan sadece bir ev değil, insanlığın vicdanıydı”
Sırakaya, mesajında şu ifadeleri kullandı:
“1993’te Almanya’nın Solingen kentinde ırkçılar tarafından yakılarak şehit edilen vatandaşlarımızı rahmetle anıyor, ırkçılığı ve İslam düşmanlığını bir kez daha lanetliyor, aynı acıyı bugün de yüreğimizde hissediyoruz.
Mölln ve Solingen’de yanan sadece bir ev değil, insanlığın vicdanıydı. Halle ve Hanau’da kurşunlara hedef olanlar yalnızca canlarımız değil, aynı zamanda toplumsal barıştı.”
“NSU cinayetleri ırkçılığın kurumsal boyutunu gösterdi”
Sırakaya, 2000–2006 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi hedef alan NSU terör örgütünün cinayetlerine de dikkat çekerek, bu dönemin Almanya’daki göçmen topluluklar için ne denli yıkıcı olduğunu vurguladı:
“Ne yazık ki, Solingen faciasının ardından yaşanan NSU cinayetleri, ırkçılığın acımasız, alçak ve lanet yüzünün kurumsal boyutlarını gözler önüne sermiştir.
Almanya’daki yetkili makamların bu karanlık dönemi aydınlatma konusundaki yetersiz çabaları, başta Türkler olmak üzere göçmenlerin yaşadığı ülkelerdeki toplumsal güveni derinden sarsmaktadır.”
“Irkçılıkla mücadelemiz sürecek”
Sırakaya, AK Parti’nin dünyanın neresinde olursa olsun Türk vatandaşlarının yanında olmaya devam edeceğini belirterek, ırkçılığa ve nefret suçlarına karşı mücadeleyi sürdüreceklerini ifade etti:
“Irkçılık ve nefret suçları, bugün Avrupa’da hâlâ en büyük tehditlerden biri olmaya devam ediyor. Biz, insanlık onuru ve vicdanı adına bu anlayışa karşı tüm platformlarda mücadelemizi sürdüreceğiz.
Toplumsal barışın her yerde egemen olması, tüm renklerin barış ve huzur içinde yaşaması için insanlık vicdanının sesi olmayı sürdüreceğiz.”
