Bosna-Hersek’te, 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaş sırasında trajik bir olayın yıl dönümünde, Koricanske kayalıkları, 33 yıl önce kurşuna dizilerek katledilen 224 Boşnak ve Hırvat sivilin anısına ev sahipliği yaptı. Bu anlamlı anma töreni, 21 Ağustos 1992 tarihinde Sırp askerleri tarafından infaz edilen bu masum insanların onurlandırılması amacıyla düzenlendi.
Gelişmeleri kaçırmayın! Avrupa’dan ve dünyadan en güncel haberler artık cebinizde.
- WhatsApp kanalımıza katılın, özel haberler ve analizlere anında ulaşın
- Anlık bildirimlerle sıcak gelişmeleri ilk siz öğrenin
Kurbanlar İçin Dualar Edildi
Katliamın yaşandığı gün, Prijedor’daki Trnopolje kampından Travnik’e götürülüp Koricanske kayalıklarında infaz edilen kurbanlarla birlikte saygı duruşunda bulunuldu. Anma programına, hayatlarını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda yerel yetkili katıldı. Törende, “Unutma, unutma, asla unutma!” sloganları yankılandı.
Etkinlik, 300 metre yüksekliğindeki kayalıklara 224 adet gül bırakılarak devam etti. Bu sembolik hareket, hayatını kaybedenlerin anısına gösterilen derin saygıyı temsil ediyordu. Tören sırasında, dualar okundu ve katılımcılar büyük bir saygıyla sessizce bekleyişte bulundu.
“Kurşuna Dizildiler, Kayalıklardan Atıldılar”
Bosna-Hersek Toplama Kampları Derneği Başkanı Seid Omerovic, törende yaptığı konuşmada, katliamın ayrıntılarını anlatarak, “Bu masum siviller, kuşatma ve işkencelere maruz kalmış, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 224 kişi, kurşuna dizildi ve ardından kayalıklardan atıldı” dedi. Vahşetin ardından üzerlerine bomba atıldığını da hatırlatan Omerovic, dünya genelinde benzer olayların hala yaşandığını vurgulayarak dikkat çekti. Bu tür olayların unutturulmaması gerektiğine vurgu yaptı.
Katliamın Yargı Süreci
Koricanske kayalıklarında gerçekleşen bu korkunç katliamla ilgili olarak, Eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından yapılan kovuşturmada 11 kişi toplamda 200 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu süreç, yaşananlara rağmen adaletin sağlanmasındaki yetersizlikleri gündeme getiriyor. Mağdur aileleri, yargının sağladığı bu hafif müeyyideleri yeterli görmüyor ve adalet arayışını sürdürüyorlar.