Almanya’daki gurbetçiler için Ramazan, dostlukların pekiştiği ay

Ramazan, İslam dünyasında manevi bir yenilenme, arınma ve paylaşma dönemi olarak büyük bir anlam taşır. Ancak Almanya’daki gurbetçiler için Ramazan, sadece bir ibadet süreci değil, aynı zamanda bir özlem, bir araya gelme ve dayanışma zamanıdır.

Avrupa’nın Sesi Medya Grubu olarak, Almanya’daki vatandaşlarımıza “Ramazan denince aklınıza ilk gelen şey nedir? Bu aya özel en çok sevdiğiniz gelenek nedir?” diye sorduk. Aldığımız yanıtlar, Ramazan’ın toplumda nasıl bir bağ oluşturduğunu ve bu ayın insanlara kattığı manevi zenginliği gözler önüne serdi.

Almanya’daki gurbetçilerin çoğu, Ramazan’ı hem manevi açıdan arınma hem de sevdikleriyle bir araya gelme fırsatı olarak görüyor. İftar sofraları, aile ve dostlarla bir arada olmanın verdiği huzur, bu ayın en özel anları arasında yer alıyor.

Türkiye Cumhuriyeti Essen Başkonsolosu Taylan Özgür Aydın, Ramazan ayında katıldığı iftar sofralarında coşku, paylaşma ve dayanışmanın güçlü bir şekilde hissedildiğini dile getirerek, “Bu duyguların Ramazan sonrası da devam etmesini diliyorum,” dedi.

Ramazan’ın birlik ve kardeşlik atmosferi

Vohwinkel DİTİB Mimar Sinan Camii Dernek Başkanı Yusuf Koç, Ramazan’ı “Teravih namazı, Ramazan pidesi ve niyetlenmek” gibi geleneklerle özdeşleştiriyor.

Cihannüma Almanya Temsilcisi Ekrem Özgüç ise Ramazan ayının, “İnsanları arındıran ve birbirine yakınlaştıran bir ortam sunduğunu” belirterek, bu dönemin bir eğitim ve terbiye iklimi sunduğunu vurguladı.

Altıncı Dönem UID Genel Başkanı Bülent Bilgi, Ramazan’ın, “Yardımlaşma ve dostlarla, akrabalarla iftar sofralarında buluşma” zamanı olduğunu ifade etti.

Ramazan ayında, gurbetçiler hem oruç tutmanın hem de yardımseverliğin zirveye çıktığını belirtiyor.

Cihannüma Almanya Kurumsal İlişkiler Birim Başkanı Salih Altınışık, “Yardımlaşmanın en yoğun olduğu zamanlar bu ayda yaşanıyor. Ramazan gerçekten çok güzel geçiyor,” dedi.

Ak Autoport’un sahibi Yakup Ak ise, Ramazan’ın manevi huzurunu dile getirerek, “Çok şükür orucumuzu tutuyoruz, namazlarımızı kılıyoruz, her şeyin en güzeli için şükrediyoruz,” şeklinde konuştu.

Yeni dostluklar ve manevi bir iklim

Ramazan, Almanya’daki gurbetçiler için sadece bir ibadet dönemi değil, aynı zamanda yeni dostluklar kurma ve manevi atmosferde bir araya gelme fırsatıdır.

Yeniden Refah Partisi Avrupa Başkanı Ahmet Günaydın, “Ramazan gerçekten güzel bir ay. Her sene sabırsızlıkla bekliyoruz, oruç tutuyoruz ve Ramazan’ın tadını çıkarıyoruz. Yardımlaşmanın ve dayanışmanın zirvede olduğu manevi bir iklimi yaşıyoruz,” dedi.

Yedinci Dönem UID Genel Başkanı Köksal ise, Ramazan denilince ilk aklına gelen şeyin oruç tutmak olduğunu belirterek, yurtdışında huzurlu bir Ramazan geçirdiklerini ve dayanışmanın güçlendiği bu dönemin çok değerli olduğunu ifade etti.

Avrupalı Kayserililer Birliği Genel Başkanı Yeşim Akpınar, Ramazan ayında birlik ve beraberliğin önemini vurgulayarak, bu dönemin insanları birbirine daha yakınlaştırdığını belirtti.

Corendon Almanya Acenteler Sorumlusu Ahmet Cemal Ziguşlu ise, Ramazan’ın dostlukların pekiştiği, yardımlaşma ve dayanışmanın en üst seviyeye çıktığı bir zaman dilimi olduğunu ifade etti.

Ramazan, hoşgörü ve bereketin zamanıdır

Ramazan’ın bir başka önemli özelliği de hoşgörü, bereket ve dayanışma ile dolu bir dönem olmasıdır.

Kemal Doğan, “Ramazan denince aklıma oruç, bereket ve özlem geliyor,” diyerek, bu ayın insanlara kattığı manevi zenginliği anlatırken, Can Hasan, “Ramazan, hoşgörü, bereket ve dayanışma ile dolu bir dönem. Müslümanlar için çok özel bir duygu,” şeklinde duygularını paylaştı.

Almanya’daki gurbetçiler, bu özel ayı yalnızca oruç tutarak değil, aynı zamanda sevdikleriyle bir araya gelerek, yardımlaşarak ve paylaşarak geçiriyor. Ramazan, sadece bir ibadet dönemi değil, aynı zamanda toplumla bağ kurma, özlemleri gidermenin ve birbirine yakınlaşmanın bir fırsatıdır.

Gurbetçiler aynı zamanda yaklaşan Ramazan Bayramı’nın da Müslümanlara ve tüm insanlığa huzur, barış ve esenlik getirmesi dileklerini iletiyor.